2 Ocak 2012 Pazartesi

Kapıma çiçek şeklinde mutluluk geldi.

 Yollar aşıldı, otobüslere binilip inildi, bu arada bana 'yemek yiyorum' denildi, ve ben uf puf çalışmaya çalışırken kapıma mutluluk geldi, çiçekçi de sevdiğim biri çıktı, bak seen! :) Ve bunların hepsi sadece kapıda 5 dk. konuşma uğruna yapıldı. Anlatamam ki hissettiklerimi..

  Ben ise üzerinden saatler geçmesine rağmen düşündükçe, 32 dişimin ortaya çıkmasına engel olamıyorum.      Başucumda duran bu güzelliklere baktıkça, 'Ne güzelsiniz ya siz!' deyip duruyorum, aslında bu iltifat ilk başta onları yaratana sonra da, onlara kavuşmama vesile olana..


 Ve ben bir kez daha anlıyorum ki; şükretmem gereken çok şey var. Ve bunların önemli bir kısmında da Sen varsın. Teşekkür sınır benim için, teşekkür olmamalı bunun adı, adını koyamıyorum; bir olmayan kelime daha. Tıpkı bana gelişine bir ad koyamadığım gibi..

 Sevgim/niz eksik olmasın inşAllah.

 Mrs. Mad

13 Eylül 2011 Salı

Sen Gittin Ya Yine.

ben sensiz kaldım yine bu şehirde.
Şehrin bir önemi yoktu, için de sen olduğunda her şehir güzel, sen yoksan her şehir yalnızlık sebebiydi sevdicek.

Gitmeyeydin iyiydi :)
Gelmezsen de küserim sevdicek bilesin :)
 Öyle sensiz bir şehirden selam yollayayım dedim.

Farkettim de senin okuduğunu bildiğimden beri pek duygusal yazıyorum yahu! İstemsiz oluyor, neden bilemedim :)

Oysa ben ne dalgacıyımdır bilirsin sen.

Hadi gülücükle kal sevdicek..

          
                            -Mrs. Mad-

8 Eylül 2011 Perşembe

Hayallerim Var Seninle.

 Aile.
Hep anlamlı ve saygı duyduğum bir kavramdı. Ama senin gelişinle benim de içine dahil olmam farklı bir anlam kattı ona. Bu yüzdendi, her ev fotoğrafı gördüğümde heyecanlanmam, bu yüzdendi dekor fotoğraflarıyla bir sürü hayale dalabilmem. İçine sen ile beni koyunca her şey ne kadar da güzelleşiyordu benim gözümde.


Şirin bir evimiz olmalıydı mesela, girer girmez huzur dolunan. Huzuru veren eşyalar değildi tabi ki.


Renkli bir mutfağımız olmalıydı, içinde keyifle, birlikte bir şeyler hazırladığımız. En tatlı fincanlarımız alıp, kahvemizi yapmalıydık.


Sonra kahvelerimizle okuma köşemize geçmeliydik. Birbirimize kitap okumak çok keyifli olacaktı. Okudukça huzur bulacaktık.


Ve keyifli yaz gecelerimiz olmalıydı, serin bahçemizde. Sabahlara kadar film izlemeli, sohbet etmeliydik seninle sevdicek. Konu konuyu açmalı, 'Seninle sohbet etmeye doyamıyorum sevdicek!' demeliydik.


Seninle her şey çok güzel olacaktı, tabi ki bunları hepsi O'nun izniyle olmalıydı. 

Şimdi bunların hayalinde ve duasındayım.

-Mrs. Mad-




6 Eylül 2011 Salı

Sanırım Ben Çok Şanslıyım!

Öyle bir sevdicek düşünün ki;
Maddi şeylerle ölçemediğiniz şeyler yapıyor sizin için.
Nelere 'A bu çok tatlıı!' dediğimi biliyor, ve buna dair bir kutu hazırlıyor. İçine tüm sevgisini kattığından emin olarak.
Sonra geliyor, 'İyi ki doğdun sevdicek!' diyor. Ve beni içine attığı duyguları ben burada 29 harfle anlatamıyorum!
Başkaları anlamıyor, be kadar küçük şeylerin beni nasıl bu derece mutlu ettiğini, anlamalarını beklemem de. Çünkü bilmiyorlar ki beni mutlu eden o küçük şeyler değil, senin ellerinden o küçük şeylerin bana ulaşması. Beni mutlu eden, senin bana özel bir şeyi hazırlaman. Beni mutlu eden bana dair bildiğin bu kadar şey.

Ve beni mutlu eden Sen!


Ve sonra anlıyorum ki, başlıktaki 'Sanırım' çok gereksiz oldu be sevdicek! Ben hakikaten çok şanslıyım be sevdicek!

Seninle anlamlanan hayatıma anlam katmaya devam et olur mu?
Olur bence hiç sakıncası yok :)




İyi ki varsın sevdicek!
Hep benimle kal inşallah!
Hep sevgiyle kalalım inşallah!

Dipnot: Bir de planları tutmadığı için yapamadığı bir şey var ki, düşünmesi yetti! Anladın sevdicek :)

    
                                               Mrs. MAD

21 Ağustos 2011 Pazar

Mutluluk Kaynağımsın Sevdicek!!

Ne desem, nasıl başlasam bilemiyorum. Kelimeler kifayetsiz sevdiceğim :) Beni ne kadar mutlu ettiğini nasıl anlatabilirim bilemiyorum ama çoook çoook çoook çooo...k ....... mutlu oldum işte :) Ayrıca benim gibi birine bu denli, derin duygular yaşatabilmekte kolay değildir. Ama sen bunu başarıyorsun biriciğim :) İki gün önce doğum günümde bana bir sürpriz hazırlamadığına inanmamıştım haliyle,  beni bu konuda yine şaşırtmadın ama sürprizinle yine çoook şaşırttın ve duygulandırdın beniii  :)

Daha blogun hepsini okumadım çünkü çok güzel ve hemen bitsin istemiyorum sevdiğim :) Sen de şimdi beni face'de takılıyor sanıyorsun ama yok oyle birşeeeyy :) Bende sevdiğimin sürprizine cevap vericeem :)

Seni ilk gördüğümde demiştim "eğlenilecek değil evlenilecek kız bu diye". Beni şimdiye kadar hiç yanıltmadın . Seni karşıma çıkaran Rabb'ime Binlerce kez şükürler olsuun. Sevgimizin, daimi mutluluğumuzun sırrı dürüstlüğümüzde, birbirimize verdiğimiz güvende saklı değilmi :)

Daldan dala atlıyorum biraz yarim ama idare et lütfen :) Çok uzun şeyler yazmak istiyorum sana ama bir an öncede bitirip sana okuman için haber etmek istiyorum. Gerçi senin yazdıklarının yanında benimki bir saman tanesi gibi kalır ama olsun :) Senin cevabıma ne kadar değer vereceğini ben biliyorum o yuzden mesele yok :)

Bu başlık altında sana son sözlerim şunlardır sevdiğim. Rabbim mutluluğumuzu huzurumuzu daim etsin inş.. Seni bana yar eden yaradana kurban olayım bennn!! Sevginle delin oldum, sevginle divanen oldum :) Sende benim herşeyimde bir parçam oldun =) Bak şimdide msj attın :p Hadi haber edeyim de bak buraya.

Hep sevgiyle, muhabbetle, aşkla kalabilmek dileğiylee... :)



Sevdiceğin biricik, hediyesi el emeği göz nuru t-shirt'üm :)

Mr. Mad    ;)

20 Ağustos 2011 Cumartesi

Hoşgeldin Sevdicek.

  Sen bunları okuduğuna göre 93 + 4 günlük heyecanın sonuna gelmişiz.
  Seninle birlikte kutladığımız 5. doğum günündü, ve be yine sana özel birşeyler yapmalıydım. Çünkü sen farklıydın, çünkü sen birtaneydin.
  Bana 'Doğum gününü neden bu kadar önemsiyorsun ki?' diyeceklerdi.
  14 Şubatı önemsemezdim, herkesle biz birmiydik ki.
  Tanışma yıl dönümümüzü önemsemezdim, başka bir gün de olabilirdi tanıştığımız gün çok önemli değildi, seninle olduğum her günün değeri başkaydı zaten.
  Yılbaşını önemsemez, sana hediye almazdım, bize dair değildi.
  Amaa..
  Doğum günün başkaydı sevdicek. Kutlamalıydım da, hediye de almalıydım. Çünkü o gün sadece sana özeldi. O gün sen vardın, o gün sen var olmuştun. 'Sen'i sen yapan bir gündü. Senin bana lütfunun yıldönümüydü. Özeldi. Bu yüzdendi tüm telaşım.

   Şimdi sen de hediyenin içine dahil oldun sevdicek, hoş geldin!
   Bilmem ne diyeceksin buna, belki gereksiz bulacaksın, belki böyle göz önünde olduk diyeceksin, belki de duygulanacaksın bilemiyorum. Ama şunu bil sevdicek, ben seni anlattıkça daha da sevdim :) Ben bizi anlatmayı çok sevdim, ben bizi anlattıkça bizi daha da sevdim.
 Ve ben buraya senin bunu gördüğündeki gülümsemeni hayal ederek yazdım hep.
  Hep gül Sevdicek!
  Hep benimle ol sevdicek!
  Hep doğum gününü Ben kutlayayım sevdicek!
  Olur mu?

  İyi ki doğmuşsun sen, iyi ki doğmuşsun da tanımışım seni, iyi ki tanımışım da sevmişim, iyi ki sevmişim de hayatım renklenmiş :)


  Nice nice nice.. mutlu yıllara!

19 Ağustos 2011 Cuma

Yine Yaptın Yapacağını.

 ..videoyu gördün. Zaten her süprizimde bi maydanoz olmasan :)
Neyse ki videoyu açıcam diye tutturmadın bu kez, tabi anladın. Senden gizli olan tek şeyim sana yaptığım süprizler biliyorsun ki.
 Yarın geliyorsun sevdicek çok heyecanlııı :)
 Yine yazacağım sana inşallah.

                        Delim'in buraya teşrifine 1  gün kala.

15 Ağustos 2011 Pazartesi

Yarın Senin Doğum Günün.

   ..ve ben sana elimle yapabileceğim hediye düşünüyorum.
   Düşünüyorum, düşünüyorum, erkeklere ne hediye yapılabilir;
  - Yastık; yaptım.
 -  T-shirt; yaptım.
 -  Defter;hazırladım.
  - Kutu; hazırladım.
   E be sevdicek, kız olaydın neler vardı yapılacak :P Tamam yaa, hediye bulamayınca saçmalıyorum. Kullanabileceğin bir şey değil ama, esprili bir şey geldi aklıma bakalım yapabilecek miyim?

   Normal şartlarda, yarın gelecektin buralara ama gittin İstanbul'lara gelemedin, benim suçum değil :) Bu gece ilk kutlayan ben olmalıyım tabi, her ne kadar geçen sene hemen kutlamayı unutmuş olsam da (tamam biliyorum çok ayıp!), bu gece güzel mesajımı bekle sevdicek.

   Hasretinle yandı gönlüm ya Hu !


12 Ağustos 2011 Cuma

İstanbul Yolcusu.

  Aniden gidiverdin İstanbul'a.
  Süprizin tarihi kayıverdi, engel de olamadım. Neyse geç olsun, güç olmasın sevdicek ne yapalım değil mi? :) Gelmene 4 gün kalmıştı ama, en erken 8 gün sonra yapabiliceğiz sanırım. Nasip tabi..
  Toplam 3 video olabildi sevdicek, kızdırdın beni çekemedim :) Hıh.
  Sen bana diyorsun ya; '1 hafta aramadın, işkence çektirdin bana.' Suçu bana atıyorsun, biraz da ben sana atayım ama değil mi?
  Neyse vakit uzadı, belki güzel videolar çekebilirim :)
 
  Gel artık ama!

9 Ağustos 2011 Salı

Vuslat.

Ayrılık bitti sevdicek.
Sen bana gelemedin ama ben sana geldim, zor da olsa geldim işte.
İyi ki gelmiş miyim?
Gelmişim tabi deliiim!
Ben seni gurur yapıyor diye kızıyordum, beni beklemen masum geldi, o kadar da kızacağı bir şey yokmuş.
Ama bana bir daha öyle kötü kötü şeyler söylersen küserim.Bize yakışmıyor değil mi sevdicek?

Neyse bu mevzuyu kapatalım artık bence de :)
Bugün yan yana baya konuştuk zaten.

Aa gelmene 6 gün kalmış. Belki de daha fazla şuan bilemiyorum, ancak iftarda görüşebilceğimiz için :)

Neyse velhasılı kelam mutluyuz sevdicek.
Özleminde bu deli.

              Delim'in buraya teşrifine 6  gün kala.