31 Mayıs 2011 Salı

Öyle Böyle Değil.

ÖZLEDİM.

Bu kadar yalın, bu kadar net.



Sana sadece 'Özledim!' yazan mesajlar atmayı severim, bilirsin sevdicek :) Bilir misin ki? Bunu sana özel olarak söylemedim ama, attıkça anlamışsındır diye düşündüm bir an. Bak yine cıvıttım görüyor musun, şöyle çok duygulu bir post yazamayacak mıyım ben sana sevdicek? Hayır hayır, duygulu yanlış oldu, tabi ki duygulu yazıyorum! Ben sadece duygularını çok belli etmekte zorlanan bir insanım o kadar :) Gitmeliyim sanırım.

                    Delim'in buraya teşrifine 76 gün kala.

26 Mayıs 2011 Perşembe

Büyüyünce Ne Olcam Derdi.

   Üniversite okuyan birileri olarak hala böyle sorulara sahip olduğumuz bir ülkede yaşıyoruz! Sahi biz büyüyünce istediğimiz mesleği, sevdiğimiz mesleği yababilecek miyiz kuzu? Senin de derdin bu işte şu sıralar, yaaş kemale ermye başladıkça dert edilen konularda değişiyor haliyle. Rabb'im kapılar açacaktır inşallah, biz elimizden geleni yapmaya çalışalım be sevdicek. Tamam tamam çok klişe konuştum, sustum. Senin bu konuda sıkıntı yapman birazcık canımı sıkıyor da, biliyorum iyi bir mesleğin olmazsa beni sana vermezler diye korkuyorsun =P ama korkma sevdicek, bulucaz inşallah. Bulduğumuz zaman bunları okuyup gülcez hem de :) Böyle işte kuzucum, hadi ben kaçtım, sevgiyle..

              Delim'in buraya teşrifine 81 gün kala.

25 Mayıs 2011 Çarşamba

Gönlümü Aldın.

'Ne yapmalıyım?' dedim, 'Hadi unutalım olur mu?' dedin :)
 Daha önce seni ne kadar çok sevdiğimi söylemişmiydim. Söyledim, söyledim. Böyle kısa, böyle saf, böyle sade olsun bu kez.

              
            Delim'in buraya teşrifine 82 gün kala.

22 Mayıs 2011 Pazar

Bugün Seni Deli Ettim.

   Yine iyi sabrettin sevdicek. Word konusundaki beceriksizliğim tabi ki delirmene sebepti :) Bir içindekiler kısmını oluşturmak bu kadar mı zor olur bir insan için,oluyormuş işte! Ama senin teamviever'la bilgisayarımı ele geçirmen sonucu hallettik çok şükür. Hem de ben yaptım, öğrenip. Öğretmeniim canım beniim :) Başka bir şey yok söyleyeceğim bugünlük sevdicek, daha gelmene baya var! Yaa burayı gördüğünü düşündükçe heyecanlanıyorum, nasıl bir tepki verirsin ki acaba diye? Gerçi sen büyük tepkiler vermeyi sevmeyen birisin, olsun benim için tepkinden çok içinde yaşayacağın mutluluk önemli, onu da hissedebileceğimi düşünüyorum. Hadi bakalım, sevgiyle delim..

                            Delim'in buraya teşrifine 85 gün kala.

21 Mayıs 2011 Cumartesi

Bu Havada Gidilmez.

   Bu sıralar şu şarkıyı fazlaca dinliyorum sevdicek. Hem sözleri güzel, hem de müziği. Bu gün de hava o kadar güzeldi ki. Bu havada gidilmezdi sevdicek, gelinirdi :) Böyle güzel havalarda seninle gezmeyi çok istiyorum be delim. Ama 'sabır' dimi. O'nun razı olarak yan yana olduğumuz zamanların hayalini kurunca, sabretmek de kolaylaşıyor.
   He bir de bugün sana kırıldım birazcık. Ama şunu anlamama yardımcı oldu bu durum, her zaman aynı şekilde youğun duyguları aynı anda yaşamayabiliriz, bu yüzden kırılmanın bir anlamı yok. Sana senin yanımda olmanı çok istediğimi söylediğimde seninde aynı şekilde yoğun duygular yaşamanı, ve daha ilgili olmanı beklemiştim. Ama yorgunmuşsun(komik oldu böyle söyleyince, sanki yorgunken hislerini kaybediyormuşsun gibi:), hislerin var tabi ama benim gibi düşünmüyordun o anda. Ben anlıyorum seni merak etme sevdicek! Böyle geçiyor günler bakalım. Rabb'im kavuştuğumuz günleri görmeyi nasip etsin inşallah.

                  Delim'in buraya teşrifine 86 gün kala.

20 Mayıs 2011 Cuma

Biraz Aradan Sonra Yine Sen.

     Selam sevdicek!
 Biraz ara verdim, malum sınavlarım hiç bitmez benim bilirsin. Bugün itibariyle bitmiş bulundukları için, sevinçle sana geldim :) 'Sana geldim zuzuuum.' diye birşey vardı aklıma o geldi şimdi bir anda :) O kadar tatlı söyleyemem ama, sana geldim kuzuuu! Şu an seninle mesajlaşıyorum, garip bir duygu aynı anda sana iki farklı konuda, iki farklı yerdeyken yazmak. Bunları okurken memleketimizde olacaksın muhtemelen, hatta inşallah :) Bak şimdi bir anda kitlendim, aklıma yazacak bir şey gelmiyor. Aa aklıma ne geldi(şizofren miyim ne!) : Buraya ilk gelişini hatırladım da bir anda, gülmekten alamadım kendimi :) Sabahın köründe geldiğini haber verdiğin halde, 'He tamam.' deyip, bir saat daha uyuyuşum ve senin sabahın köründe(vurguluyorum) doğru düzgün açık bir yer bulamaman ve ortalarda dolanman geldi aklıma da, ne hoş(!)'um yahu. İnsan sevdiceğini o kadar bekletir mi? Ben sana baya işkence çektirmişim be sevdicek! Ne sabırlısın :) Seninle yaşadıklarımızı hatırlamak çok eğlenceli delim, sanırım sen çok eğlencelisin ondandır dimi, yoksa benim süper eğlenme yeteneğimden mi bilemedim şimdi :) Okuduğunda bir cevaplayıver zahmet olmazsa. Hadi ben yavaş yavaş kaçayım bari. Hiç de romantik yazmıyorum yahu, sen zaten benden çok da romantik bir hediye beklemezsin, bilirsin beni çünkü:) Tamam hadi ben güle güle der, giderim.

                  Delim'in buraya teşrifine 87 gün kala.

16 Mayıs 2011 Pazartesi

Süpriz.

   Bugün direk  okula gidecektin, amaa ikimiz için de süpriz bir şekilde benim yanıma geliverdin :) Uyanamamak bazen işe yarıyor mu desem ne desem. Bir kaç saat bile olsa yanında olmak o kadar huzur veriyor ki; sanki bütün sıkıntılarım, derslerim, sınavlarım bitmiş, başka bir dünyadaymışız gibi oluyorum. Ne hoşsun sen! He ilk defa frappucino ve ice mocha içtik mi desemi yedim mi desem, işte neyse ondan yaptık :) Niye bunu söyledim bilmem ki, belki ilk defa ne zaman denediğini hatırlamak istersin sevdicek =P Karamel sevmediğini de daha yeni öğrendim he, garip ama. Daha neler öğreneceğim kimbilir sana dair, keşfedeceğim kutucuğumsun :) Bu nasıl bir hitap şekli dediğini duyar gibiyim, seversin sen. Hadi ben kaçtım, baybay.

             Delim'in buraya teşrifine 91 gün kala.

15 Mayıs 2011 Pazar

Yoksun.

 Yok değilsin aslında ama, düğündesin. Ben de seni rahatsız etmek istemiyorum. Ama sana birşeyler söylemek istiyorum, öyleyse buradan söyleyeyim dedim :) Sen olmasan ben kime 'huzurum' diyecektim ki, kimi düşünüp huzur bulacaktım, ya geleceğimi nasıl öyle eğlenceli, mutlu düşünebilecektim kii. Bence sen olmasan, kimse bana bu kadar huzur veremezdi.Huzurumsun!

Cebelleştiğimiz Fotoğraf :)


 Bu fotoğrafımı hatırlıyor musun sevdicek? Şimdi yine kıskancaksın 'Sen de ne çok fotoğraf var beni bilmediğim ya!' diye :) Ama bunu hatırlarsın yaa. Ben demiştim, 'Aa hadi böyle fotoğraf çekelim.' diye, senin de hoşuna gitmişti. Ben sonra beğenmeyince bozulmuştun, 'İyi sil!' falan demiştin :) Niye bozuluyorsun ki sevdicek, benim fikrimdi, sonra saçma gelmişti. Tabi ki silmedim, hoşuma da gitti, hadi bak da nostalji yap bakalım :) Ben böyle dayanamayıp, hergün 2-3 post yazarsam, senin işin baya zorlaşacak haberin olsun. Ama merak etme ben ne kadar yazmayı çok istesem de, her zaman yazamayacağım muhtemelen. Hadi ben kaçtım, bay bay.

Sana Çok Kala.

   Sensiz buralarda oluşumun ikinci günü. Bir garip hissediyorum, senin haberin olmayan pek birşey olmadığı için hayatımda :) Dün blogla uğraşırken mesaj attın, 'Naptın sevdicek?' dediğinde doğruları söylemedim, beni affet  :) Söz hepsini itiraf edeceğim sen bunları gördüğünde.
    Bu arada iki gün önce yanıma gelmiştin(çok tuhaf cümleler oluyor ama böyle yazmak istiyorum banane :)! Şimdi bensiz memleketimizdesin, kıskanıyorum işte. Olsun her yere birlikte gideceğimiz zamanlarda gelecek, şimdi sabretme vakti değil mi sevdicek? Sanırım şuan ders çalışmalıyım, ama bu blogun heyecanı çok hoşuma gitti, bir sürü bir sürü yazasım var. Okuyabilir misin ki hepsini bir anda? Boşver hepsini birden okuma bak, benden sana tavsiye :) Sen bu yazıyı okumadan 92 gün önce yazıldı bu yazı bu arada hatırlatayım dedim. He bundan sonra kumanda panelinin bir sahibi de sensin ona göre. Seni de buralarda görmek istiyoruz değil mi, siz de istiyorsunuz :) Heralde 93 gün boyunca seni merak edenler olacaktır. Böyle işte delim! Ben yine sana gelirim bazı bazı, senin haberin olmadan. Öyleyse benim gitme vaktim geldi şimdi.

                         
                 Delim'in buraya teşrifine 92 gün kala.

14 Mayıs 2011 Cumartesi

Delim'e İlk Sessiz Seslenişim.

  Aniden aldığım bu blog açma kararımdan haberin yok elbette sevdicek. Sana ilk sessiz seslenişimi yapıyorum şuanda, ağustosa kadar sesim kısıkmış gibi davranacağım burada. Ağustos'ta seni de dahil edeceğim buraya hiç kaçışın yok haberin olsun.Bilirsin böyle beni heyecanlandıran şeylere seni de dahil etmeyi pek severim. Neden bunu yaptın dersen, diyorsan kafanı kırarım ama, hadi dediğini farz edelim: cevabım net 'farklılık olsun' :) Sen demiyor musun, teknolojiyi kullanalım diye, bizim için kullanayım dedim ben de. Ve umutsuz çiftlere örnek olabiliriz belki diye düşündüm, pekala deli bir çift olarak. Aynı yerden 10 dakika içinde birinde somurtuk, birinde dünyanın en mutlu insanları halinde geçilebildiğini ve bunun sevgimizi hiç etkilemediğini gösterebiliriz diye düşündüm mesela. Ya da sevginin sabah akşam mesajlaşmak değil de, bazen beş ay hiç görüşmeden durabilmek olduğunu. 'Seni herşeyden çok seviyorum.' gibi sözlerin saçmalığına inanıp, birbirimizi O'nun sevgisinin altında görüp, O'nun hediyesi niyetiyle birbirimize sahip çıktığımızı mesela. Ya da birbirimizi üzeceğini bilsek de hatalarımızı birbirimizden saklamanın, sadece bizim uzaklığımıza sebep olacağına inandığımızı ve bunun bize çok şey kattığını bilsinler istedim. Tamam tamam ben böyle ço..ok uzatabilirim daha bilirsin, bazen sıkıcı olmayı çok güzel beceriyorum dimi, he ne dersin :) 'evet' demezsin, demezsin. Bugünlük bu kadar yetsin o halde. He unutmadan hadi şafak takvimi oluşturayım, sana kaç kala:

              Delim'in buraya teşrifine 93 gün kala.


Ps:Bizi tanıtan özel bir yazı yazmayacağım, bizi zamanla tanıyın istiyorum.