20 Ağustos 2011 Cumartesi

Hoşgeldin Sevdicek.

  Sen bunları okuduğuna göre 93 + 4 günlük heyecanın sonuna gelmişiz.
  Seninle birlikte kutladığımız 5. doğum günündü, ve be yine sana özel birşeyler yapmalıydım. Çünkü sen farklıydın, çünkü sen birtaneydin.
  Bana 'Doğum gününü neden bu kadar önemsiyorsun ki?' diyeceklerdi.
  14 Şubatı önemsemezdim, herkesle biz birmiydik ki.
  Tanışma yıl dönümümüzü önemsemezdim, başka bir gün de olabilirdi tanıştığımız gün çok önemli değildi, seninle olduğum her günün değeri başkaydı zaten.
  Yılbaşını önemsemez, sana hediye almazdım, bize dair değildi.
  Amaa..
  Doğum günün başkaydı sevdicek. Kutlamalıydım da, hediye de almalıydım. Çünkü o gün sadece sana özeldi. O gün sen vardın, o gün sen var olmuştun. 'Sen'i sen yapan bir gündü. Senin bana lütfunun yıldönümüydü. Özeldi. Bu yüzdendi tüm telaşım.

   Şimdi sen de hediyenin içine dahil oldun sevdicek, hoş geldin!
   Bilmem ne diyeceksin buna, belki gereksiz bulacaksın, belki böyle göz önünde olduk diyeceksin, belki de duygulanacaksın bilemiyorum. Ama şunu bil sevdicek, ben seni anlattıkça daha da sevdim :) Ben bizi anlatmayı çok sevdim, ben bizi anlattıkça bizi daha da sevdim.
 Ve ben buraya senin bunu gördüğündeki gülümsemeni hayal ederek yazdım hep.
  Hep gül Sevdicek!
  Hep benimle ol sevdicek!
  Hep doğum gününü Ben kutlayayım sevdicek!
  Olur mu?

  İyi ki doğmuşsun sen, iyi ki doğmuşsun da tanımışım seni, iyi ki tanımışım da sevmişim, iyi ki sevmişim de hayatım renklenmiş :)


  Nice nice nice.. mutlu yıllara!

Hiç yorum yok: